Yani hem daha az yay kullanılır hem de her bir yayda kullanılan tel sayısı düşürülür. Bu da maliyeti azaltırken, yayın dayanıklılığını ve konforunu önemli ölçüde zayıflatır.
Ortaya çıkan bu yetersiz yapı nedeniyle, üreticiler yayın bağımsız hareket etme özelliğini neredeyse yok eden sert dolgu malzemeleri kullanmak zorunda kalır.
Bu tür dolgu katmanları, vücut ağırlığını bölgeye yaymak için eklenir ve genellikle "çift kat keçe", "ağırlık dengeleyici katman" gibi süslü ifadelerle sunulur. Tüketici, bol malzeme kullanıldığını düşünerek bunu bir avantaj zanneder; oysa bu malzemelerin büyük kısmı düşük kaliteli, işlevsiz ve konforu düşüren içeriklerden oluşur.
Daha net anlatmak gerekirse, bağımsız hareket etmesi gereken paket yayların üzerine bir "tepsi" konulmuş gibi olur; yatıldığında tek tek hareket etmesi gereken yaylar birlikte çalışmaya zorlanır. Böylece yatak, vücut kıvrımlarını desteklemek yerine blok halinde, sert ve tepkisiz bir yapıya dönüşür.
İşte tam bu noktada Atelier Pocket Yay devreye giriyor.
Atelier Pocket Yay sistemi, standart paket yaylara göre 4,5 kat daha fazla yay içerir.
Ayrıca her bir yayın içinde tel, standartta olduğu gibi 4 değil, 8 tur kıvrılır. Bu da yayı daha esnek, daha dayanıklı ve çok daha konforlu hâle getirir.
Üstelik bu sistem, ekstra bir sert tabaka eklemeye gerek bırakmaz; çünkü destek ve yayılım özelliği zaten yay yapısının kendisinde mevcuttur. Bu sağlamlığı tüm yataklardan daha üst seviyeye çıkarır.
Sonuç olarak, Atelier Pocket Yay, kalça, omuz ve vücut kıvrımlarını doğal malzemelerle birlikte eksiksiz destekler. Sertlik değil, doğru destek sunarak yıllarca formunu sağlamlığıyla korur.